Sanayi devriminin temelinde, insanın düşünsel kültürel ve toplumsal yaşamındaki köklü değişikliğin temellerinin atıldığı Fransız devrimi yatmaktadır. Bir metada ki değişim veya dönüşüm öncelikle fikirde başlar ve sonra maddeye yansır. Dolayısıyla kalkınmanın temel unsuru, fikirlerin geniş yelpazeye yayılmasıdır. Bu ancak eğitimle sağlanır.
Eğitim
Büyük düşünen, geniş perspektifte olayları değerlendiren analiz yeteneği gelişmiş bireyler yetiştirmek kalkınmanın görünmeyen en temel faktörüdür. Öncelikle yaratıcı, hayal gücü büyük çocuklar yetiştiren anne babalar olunmalıdır. Bu bilinçle ilköğretimden üniversiteye eğitim ezberden çıkarılıp, üretime odaklı bireyler yetiştirmelidir. Bu eğitim sisteminden çıkan bireyler; savunma sanayinden, makine, kimya, maden sanayisine gıda sanayinden dokuma sanayisine birçok uygulama alanında yenilikçi üretken verimli çalışmalarla kalkınmanın temel bileşenlerini oluşturacaklardır.
Milli Ham Madde
Ham maddesi yerli olan kaynakların sanayisine öncelik verilmelidir. Böylelikle üretim maliyeti düşük ihraç malları elde edilir. Bunun için Araştırma Geliştirme (Ar-Ge) çalışmaları önem kazanmaktadır. Özellikle getirisi fazla olan maden ve yer altı enerji kaynakları gibi temel sanayi faktörlerine öncelik verilmelidir.
Teknoloji
Teknoloji önemli ekonomi kalemlerinden biridir. Teknoloji satın alan ülkelerin kalkınması oldukça zordur. Sanayide kullanılan teknolojinin yenilenmesi sanayiyi geliştiren bir faktördür. Bununla birlikte teknoloji sanayinin de geliştirilmesi ithalatı azaltacak ülkelerin kalkınmasının önündeki engellerden birinin azalmasını sağlayacaktır.
Devlet Desteği
Devlet, sanayi yatırımlarına destek vermeli, yatırımcıyı teşvik etmelidir. Bu anlamda düşük faizli kredi, uygun ödeme seçenekleri, sanayi kurulumu için yer hibesi, vergi indirimi veya hibesi, makine teçhizat donanım desteği vb. yardımlarla girişimcilerin sayısı çoğaltılmalıdır.
Yeni Pazarların Bulunması
Sanayiyi geliştirirken elde edilen ürünlerin ihracatı için pazar bulunmalı ve çeşitlendirilmelidir. Mümkün olduğunca çeşitli ülkelere ihracat yapılması eldeki ürünlerin satış güvenirliğini artıracaktır. Herhangi bir ülkeyle yaşanan kriz, büyük bir İhracat sorunu oluşturmayacaktır.